
Haber Kayıt Tarihi : 06 Kasım 2023
Değerli Meslektaşlarımız… İnsan olmamızın doğası ve hayat şartlarının zorluğu sebebiyle herkesin dile getirdiği, çözüm beklediği sorunları, sıkıntıları ve şikayetleri olduğu muhakkaktır. Dolayısıyla dininin görevlisi olan bizlerin de karşı karşıya kaldığı ve çözüm beklediğimiz birçok sorunumuz olduğuda bir gerçekliktir. Bunların hepsinin bir anda çözüme kavuşturulmasını beklemek veya düşünmek, günümüz şartları göz önüne alındığında, gerçeklikten ve mantıktan uzak bir yaklaşım olduğunu bilmemiz gerekmektedir. Bu sebeplerdenen dolayı bizim incelememiz gereken kendi kişisel sorunlarımızdan ziyade mesleğin ve dini hassasiyeti olan insanların sorunlarına çözüm getirilmesi için çabalamak olmalıdır. Bizler, Din Görevlilerinin toplumsal saygınlığının artırılması, “yasal şartlarınının olgunlaşması, mevzuatların günümüz Türkiye’sinin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde düzenlenmesini ve değişen şartlar ışığında iyileştirilmesi ve geliştirilmesi yönünde çalışmayı, görüş ve öneride bulunmayı,” amaçlamaktayız. Bunların gerçekleşmesi için ise, sadece sendika olarak bizim çabalarımız yeterli değildir. Sizlerin de elinizi taşın altına koymanız ve dini konularda hassasiyeti olan vatandaşlarımızı bilinçlendirmek, desteğini almak için faaliyetlerde bulunmanız yasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasını kolaylaştıracaktır. SENDİKAMIZCA TESPİ ETTİĞİMİZ SORUNLARDAN BAZI MADDELER 1- DİN GÖREVLİSİNİN SAYGINLIĞININ ARTIRILMASI Halkın büyük çoğunluğu nezdinde, sadece cenaze yıkayan, camide namaz kıldıran ve toplumsal hiçbir fonksiyonu olmayan atıl bir meslek olarak görülen imamlığını imajını kurtarılması ve toplumdaki saygınlığının artırılması için yasal düzenlemeler yapılmalı. Bunun için: Din görevlileri bulunduğu yerde gerektiğinde Muhtarla denk olması ve muhtarla eşit yetkilere sahip olması için yasal düzenlemeler yapılmalı. 2- 12 YAŞINDAN KÜÇÜKLERE UYGULANAN KUR’AN YASAĞI KALDIRILMALI Bilindiği gibi ülkemizde dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir şekilde çocuklara 12 yaşından önce Kur’an öğrenme yasağı getirilmiştir. Küresel güçler Türkiye’de Hıristiyanlığı yayma eğilimindeki misyonerlik faaliyetlerini maddi olarak desteklerken bizi biz yapan milli ve manevi değerlerimizi en başta Kutsal Kitabımızı çocuklarımıza yasaklamak bu güçlerin ekmeğine yağ sürmektir. Bu yasak başta BM İnsan Hakları Beyannamesi’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin, Helsinki Nihai Senedinin, Paris Şartının ve daha bir çok uluslar arası sözleşmelerin din vicdan hürriyeti ile ilgili alakalı maddeleri ile Anayasamızın 24. maddesine aykırıdır. Anayasa ve yasalarla teminat altına alın ebeveynin çocuğuna din eğitimi verme hakkının kullanılmasından kimseye zarar gelmez. Devletin desteği ile devletin gözetimi altında alınan din eğitiminin en sağlıklı din eğitimi olacaktır. Hiç kimse bundan korkmamalı ve çocuklara doğu din eğitimi vermenin önündeki engeller kaldırılmalıdır. 3- KÖYDE GÖREV YAPANLARIN ÇOCUKLARININ EĞİTİMİ İÇİN YURT VE BURS DESTEĞİ Köyde görev yapan kamu görevlilerinin çocuklarının ilköğretim ve lise seviyesinde eğitimleri çok zor hatta imkansız. Köyde görev yapan din görevlisi ve diğer kamu görevlilerinin çocukların eğitimi ya sağlanamıyor ya da bunun için şehir merkezinde ev tutuyor ve aile bölünüyor. Bu durumun bir çok yönden maddi ve manevi sıkıntılar doğurduğu aşikardır. Köyde görev yapanların çocuklarına yurt ve burs temini suretiyle hem çocukların eğitimi sağlanmalı hem de ailenin bölünmesinin önüne geçilmelidir. 4- RESMİ TATİLLERDE FAZLA MESAİ ÜCRETİ ÖDENMELİ Camii görevlileri hafta sonu ve resmi tatil günlerinde izinli sayılmalı.diğer Kamu Kurumlarında Çalısan görevlilere kaç gün izin veriliyorsa din görevlisi içinde bu imkanlar sağlanmalı,görev yerleri dikkate alınarak Bayramların arefe günleri ile Bayramın 1.Günleri Din görevlisi görev yerinde bulunmalı din görevlileri yıllık izinlerini bayramlarda kullanmanın önüne geçilmeli bu hakkı başka zamanlarda kullanılması için yasal düzenlerin yapılması sağlanmalı 394 Sayılı Hafta Tatili Hakkında Kanun yeniden düzenlenerek din görevlileri ayrı baskın bir şekilde tanımlanmalı Hizmetin gerekleri dikkate alınarak izin verilemeyen cami görevlilerine görev yaptıkları tatil günleri için ücret ödenmelidir. DİYANETİN RESMİ SİTESİ DAHA İŞLEVSEL HALE GETİRİLMELİ Diyanetin internet sitesini incelediğimizde diğer resmi kurumların sitelerinden hiçbir farkı olmayan sıradan resmi bir devlet sitesi görünümü vermektedir. Diyanetin sitesinin daha işlevsel hale gelmesi, hem din görevlilerinin eğitilmesi , hem de dinini öğrenmek isteyen müslümanların bilgilendirilmesi amacıyla daha aktif bir konuma sahip olmalıdır. Örneğin bir din görevlisinin dinini daha iyi anlaması ve cemaate de anlatması için arapçayı bilmesi bir zorunluluktur. Ancak bunu kendi başına yapmasıda mümkün değildir. Bunun için bir kursa gitme imkanları da olmadığı için, piyasada satılan eğitim cd’lerine müracaat ediyor. Oysa ki D.İ.B. bu eğitimi verebilecek yeterliliğe pekala sahiptir. Diyanet İşleri Başkanlığı, kendi din görevlilerini eğitmek maksadıyla resmi sitesinde bir defaya mahsus olmak üzere online olarak arapça dersleri vermeli, bu dersleri kayıt altına almalı ve o anda derslere iştirak edemeyenlerin istifadesi maksadıyla, derslere ait video kayıtlarını sürekli olarak sitesinde yayınlaması ve bulundurması gerekmektedir. Bununla beraber Huruf-u Mukatta, Aşere-i Takrib, Tefsir, Hadis ve Fıkıh gibi önemli ilim dallarında da benzer çalışmalar yapılmalı Bunlarda siteden online olarak yayınlamalıdır. Bu derslere katılım gönüllülük esasına göre olmalı, katılımcılar arasında sınavlar yapılmalı, başarılı olanları daha iyi kadrolara yükselterek veya daha iyi şartlardaki bir yere atamalarını yaparak eğitime katılım teşvik edilmelidir. 5- DİYANET RADYO VE TV KURMA YETKİSİNİ HAYATA GEÇİRMELİ Toplumu din konusunda aydınlatmak görevi olan diyanet özellikle basın yayın yolu ile hizmette maalesef halkın beklentilerine cevap verememektedir. Halkın Bu Şekilde ihtiyaclarını gidermek için çeşitli basın yayın organları çeşitli Tv kanalları yoluyla Vatandaş bilgi edinmeye çalışmaktadır. Özel Tv Kanallarının Yaptığı bu programları diyanet işleri başkanlığı bünyesindeki din hizmetleri uzmanları fetva kurulu üyeleri ve Diyanetin Gözetiminde Ehemmiyetli kişiler tarafından yapılması için Tv ve radyo kurularak verilen bu yetkinin gereği yerine getirilmeli ,DİB teknolojiden kitle iletişim araçlarından daha yaygın ve aktif bir şekilde faydalanmalıdır SAYGILARIMLA… FAHRİ ÇETİN BAĞIMSIZ DİYANET VAKIF – SEN TOKAT İL BAŞKANI